17 Nisan 2013 Çarşamba

PAULO COELHO - AKRA'DA BULUNAN ELYAZMASI


‘Akra’da bulunan elyazması’ okuduğum diyemem ama belki de yazdığım  kitap yorumları arasında üzülerek söylüyorum ki benim için en okuması gereksiz olan kitaplardan. Benim için diyorum çünkü burda altını çizmek istediğim önemli bir konu var. Bir kitabı okuduğunuz dönemdeki ruh haliniz, hayattan beklentileriniz, olgunluğunuz o kitaptan aldıklarınızı ve o kitap hakkındaki düşüncelerinizi çok etkiliyor. Bu nedenle sevmeyip elinizden bıraktığınız bir kitabı yıllar sonra tekrar elinize alıp okuduğunuzda çok beğenebiliyorsunuz ki, sanırım bir sonra aktaracağım kitapta böyle bir örnek vereceğim.
Belki de bu kitabın insana kattıkları, öğrettikleri ile benim şu an ki beklentilerim örtüşmediği için bana okuması zaman kaybı gibi geldi, keza kitabı bir arkadaşım okuyordu ve okuma listemde çok kitap olmasına rağmen tavsiye ettiği için ön sıralara almıştım; bu da demek oluyor ki sizde onun gibi okuduğunuzda beğenebilirsiniz.
Kitap okuması kolay, ince bir kitap, soru cevap şeklinde ilerliyor dolayısıyla çok üzerinde düşünerek fazla kafa patlatmadan okunabilecek bir kitap.
Bu ara hızlı okuma kursuna başladığım için mi çok hızlı okuyup iki gecede bitirdim bilmiyorum ama normal şartlarda da çok uzun süreceğini sanmıyorum J
Simyacı benim gerçekten çok severek okuduğum ve beğendiğim bir kitap. Paulo Coelho hakkında olumsuz birşey yazmak da benim haddim değil, ancak bu kitap için kendisini ekstra övemeyeceğim.
Kitabın içeriğinden kısaca bahsetmek gerekirse, ertesi gün düşmanla karşı karşıya gelecek olan halk, kıpti dedikleri Yunanlı’yı dinlemek için meydanda oturur ve ona bazı felsefik sorular sorarlar. Burda bir parantez açmak istiyorum, ‘Kıpti’ kelimesinin anlamını ben çingene olarak  bilirdim ama aslında Yunanca bir kelime olan aigyptos’tan geliyormuş. Aigyptos da eski Mısır’ın başkenti olan hikaptah kelimesinin bir türeviymiş. Günümüzde “kıpt”i kelimesi Hıristiyan Mısırlılar’ı tarif etmekteymiş.

Kıptiye sorulan sorulardan bazılarını kısaca sıralamak istiyorum belki onun bakış açı ile cevaplarını almak istedikleriniz varsa ilginize çeker.

Yenilgi nedir?
Mağlup kime denir?
Yalnızlık nedir?
Hayatımı değiştirmekten hep korktum
Güzellik nedir?
Hangi yöne gitmeliyim?
Cinsellik nedir?
Hayatta kalanlar çocuklarına ne öğüt vermeil?
Zarafet nedir?
Mucize nedir?
Neden endişe içinde yaşıyoruz? Ve bunun gibi  birkaç soru daha.

Benim bu soruların cevaplarından beğendiğim ve kendime hatırlamak için seçtiklerimde aşağıdakiler.
Doğanın döngüsünde, zafer veya yenilgi diye bir şey yoktur, yalnızca devinim vardır.
Hayatta asla yalnız kalmayan kişiler, kendilerine yabancılaşır.
Yaşamın mucizesini anlayan kişilerin hayatında sevgi ve yalnızlık beraber huzur içinde yaşayıp gider.

Okursanız ve farklı yorumlarınız olursa, bana da bakış açısı katması için paylaşırsanız memnun olurum J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder