Önce bir röportajda dikkatimi çekti, kitabı alıp okuyayım
dedim ama fırsat olmadı. Birgün sevgili ortağım ve dostum Bahar’a da kitaptan bahsettim
çünkü o spiritüel konulara benden daha açık J
Ve bir baktım kitapla çıka geldi. Aradan altı aya yakın vakit geçti bir sürü
okunacak kitabın arasında fırsat bulamadım taki bu Pazar, yaklaşık bir aydır okuduğum ‘Tanrılar Okulu’
kitabının arasına sıkıştırmalık, motivasyonumu yükseltecek bir kitabı araya
sıkıştırmaya ihtiyaç duyana kadar. Tanrılar Okulu’nun yorumunda da yazacağım
ama bu aralar elime aldığım kitapların arkasında, ‘Bu kitap tam ihtiyacınız
olduğunda kendini size okutacak’ anlamına gelen yorumlar mevcut. Beki Ikala
Erikli’nin ‘Meleklerle Yaşamak’ adlı kitabında da işte böyle bir not var. Bir
gün başladım ve ertesi gün bitmişti; anlayacağınız üzere okuması rahat bir
kitap. Okurken biraz tüylerim diken diken oldu, akşam yataken etrafıma alıcı
gözle bir bakma ihtiyacı duydum ,biraz da çevremden garip bakışlara maruz
kaldım ama yine de pişman değilim J
Beki Ikala Erikli’de ‘Birgün bana meleklerle iletişime
geçeceğimi söyleseler güler geçerdim.’ diyor çünkü kendisi Robert Kolej,
Boğaziçi gibi gayet analitik ve bilimsel eğitim veren okullardan mezun ve
sağlam bir kurumsal hayat kariyerine sahip ama anladığım kadarıyla mutluluğu
meleklerde bulanlardan.
Gelelim kitapta dikkatimi çeken ve paylaşmak istediğim
noktalara:
Öncelikle sizin hangi duru görüşünüzün daha açık olduğunu
anlamanızı sağlıyor. NLP’de geçtiği şekliyle. Mesela benim duru gözüm daha
baskın. Konuşurken yukarıya bakarım, bir anıyı düşünmem istendiğinde aklıma manzaralar,
kıyafetler yani görseller gelir. Kullandığim tasvirler görseldir.
Sizin konuşurken, düşünürken kulaklarınıza doğru gözünüz
kayıyorsa, anlatım tasvirlerinde ‘Kulağa hoş geliyor’ gibi işitsel kalıpları
kullanmayı tercih ediyorsanız; işitselsiniz.
Hisleri yansıtan kalıplar kullanıyor ve gözleriniz kendinizi
dinliyor gibi aşağıya doğru kayıyorsa da kinestetiksiniz. Ve bu yönlerinizden
hangisi kuvvetli ise melekler sizinle o yolu kullanarak iletişime geçiyormuş.
Birde dikkatli bakarsanız gözünüze çarpan rakamların birer
anlamı var: Kitapta detayları mevcut. Bu aralar benim 222 J
Sonra meleklerin görevlerinden bahsediyor. Mikail baş melek
zor durumdayken, bir melekten bir gün birşey isteyebilirim derseniz ama hangi
melekten isteyeceğinizi bilmezseniz gönül rahatlığıyla Mikail’den
isteyebilirmişiz; gerekli meleği bizim
yardımımıza yönlendiriyor.
Diğer meleklerin de görevlerine kısaca deyinmek isterim.
Rafael: (İsrafil): Sağlık meleği.
Uriel: Problemlere ışık veren melek.
Raziel: Ezoterik sırların meleği.
Geçmiş yaşam için uyumadan, uykuda sizinle çalışmasını
isteyebilirmişsiniz.
Azrail: Ölüm meleği olarak bilinsede aslında ölümü
kolaylaştırmak asıl işi. Vefat etmiş sevdiğiniz ile buluşmanızı da o sağlarmış.
Raguel:Allah’ın arkadaşı. İş toplantısında, münakaşa
anlarında onun yardımını istememiz gerekiyormuş.
Ceremayel: Değişim-affetme meleği. Affetmeme duygusunun
vücudumuz için de bir zehir olduğundan bahsediyor Beki Ikala Erikli ki,ben buna
%100 katılıyorum.
Haniel: Ayın, bilinçaltının ve duyguların meleği.
İhtiyacınız olmayan şeyleri dolunay zamanı bırakıp yeniay’da yeniliklere kucak
açmamız gerektiğinden bahsetmiş yazar.
Zadkiel: Şefkat meleği.
Şamuel: Hayatın kaybolmuş parçaları, kaybolan eşyaları,
aradığımız şeyi, sevgiyi bulmaya yardım ediyor.
Metatron: Zamanın ve yeni çocukların meleği. Yeni çocuklar
ile ilgili kitapta güzel bilgiler var. Şahsen ben bu çocukları detaylı
araştırmak için kendime not aldım. Kim o çocuklar?
- İndigo çocuklar
- Kristal çocuklar
- Gökkuşağı çocukları
Cebrail: Yazarların, konuşmacıların, iletişimle
ilgilenenlerin ve çocukların meleği. İncil’de Meryem’e hamile olduğunun
haberini veren melek yani. Dolayısıyla Cebrail’den hamilelik ile ilgili de
yardım isteyebilirmişiz.
Ariel: Doğanın, cesaretin, bereketin meleği.
Cofiel: Sevginin ve güzelliğin.
Bir de meleklerden birşey istediğinizde size nasıl haber
verdiklerinden, nasıl size duyduklarını hissettirdiklerinden bahsetmiş. En
önemli özellikleri tüy bırakmakmış, Ben kitabı bitirdiğim gün arabanın
koltuğunda yalan değil kaz tüyü buldum. Ama şunu da belirtmem gerek, o gün
giydiğim mont kaz tüyüydü bazen tüy bırakıyor ama bu bir işaret mi bilmiyorum.
Ya da gökkuşağı görebilirmişiz, tabi aurası çok açık olanlar farklı şekillerde
de görebiliyormuş. Şu aşamada benim için imkansız olduğundan size örnek
veremeyeceğim, konu ile ilgileniyorsaniz kitabı okumanızı tavsiye edeceğim.
Kitapta hem nasıl meleklerden birşey isteyebileceğimizden, hem arınma
şekillerinden ve daha birçok detaydan bahsediliyor. İnternet sitelerini de
ziyaret edebilirsiniz.
Son olarak bu kitapta çok geçen bir kapanışla bu yazıyı
kapatayım dedim J
Işıkla kalın