New York Times’da Bestseller
olmuş bir kitap. Normal şartlarda bestseller olan kitaplar benim pek ilgi
alanımda olmuyorlar, ama haklarını
yememek lazım bazılarının gerçekten okunması gerek.
Debbie Ford’un ‘Işığı
arayanların karanlık yanı’ isimli kitabı da bence okunması gereken kitaplardan.
İnce ve okuması kolay bir kitap ama biraz sıkıcı tekrarlar olduğunu da kabul
etmek gerek.
Genel olarak niye okuyayım bu
kitabı, neyi anlatıyor derseniz; kendinizi algılamanızı, başkalarına projekte ettiğiniz
iyi ve kötü niteliklerin neler olduğunu bularak, kendinizi keşfetmenizi ve bu
veçheleri (yol, yön, taraf) bırakırsak ya da aslında kendimizde olduğunu
düşünmediğimiz bu güzel yanları keşfedersek; hayatımızın nasıl olumlu yönde
değişebileceğini anlatıyor.
Kitaptaki ana fikirlerden
biri, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerektiği, kötü yanlarımızla
barışık olmamız ve bunların belki de hayatımıza kattığı iyi sonuçlar olduğunu
görmemiz gerektiği. Kitapta bunla ilgili şöyle bir cümle var: En karanlık
veçheniz için ‘Ben buyum’ diyebildiğinizde gerçek aydınlığa ulaşırsınız.
Kendinizi tanıma ve keşfetme
yolunda, detaylı olarak aktarılmış, güzel bir sürü alıştırmalar var. Henüz
yapmadım ama yazıyı bitirdikten sonra yapmaya başlayacağım J O nedenle şu aşamada sonuçları ve faydaları hakkında
bilgi veremeyeceğim.
Kitapta dikkatimi çeken ve
not aldığım kısımları yine paylaşmak istiyorum.
Biz kendimizi kabul
edebildiğimizde ve bağışlayabildiğimizde, otomatik olarak başkalarını da kabul
eder ve bağışlarmışız.
Eğer biz herşeysek aynı zamanda
hem iyi hem de kötü niteliklere sahip olabilirmişiz. Kendi olmak istediğimiz
(ama aslında olduğumuz) şeyi kabullenmek için yüksek sesle, ayna karşısında
bunu söylemek iyi bir metotmuş.
İnsanları yargılamamamız
gerektiği çok yeni bir fikir değil, aynı durumda biz olsak belki aynı şekilde davranabileceğimiz
de bilindik birşey ama bunu yaparken yapmamamız gerektiğini hatırlatacak güzel
bir imgelem vermiş. ‘Birini suçlar gibi işaret parmağınızı salladığınızda, geri
kalan 3 parmağınızın sizi işaret ettiğini hatırlayın.’ diyor ve bence insanın
aklında kalabilecek, yaparken iki kere düşünmesini sağlayacak bir söz.
Son olarak not aldığım iki
güzel cümleyi paylaşmak istiyorum:
‘Altın karanlıkta bulunur.’
Jung
‘Sahiplenmediğin şey senin
sahibin olur.’
Ve hayatta gerçekten doğru
olduğuna canı gönülden inandığım bir konu ile ilgili de beni doğrulayan bir
cümle bulduğum için paylaşmak istedim.
Siz kendi hayallarinizi ve
hedeflerinizi gerçekleştirmeye başladığınızda başka insanların yaptıkları
şeylerle daha az ilgilenirsiniz.
Yani benim kişisel inancım
devamlı etrafındaki insanların neler yaptığı üzerine diyaloglara giren, bazen
onları tenkit eden insanlar aslında kendi hayatlarında mutlu ve tatmini
yakalamamış insanlar ve eğer böyleyseniz bu kitabı şiddetle okumanızı tavsiye
ederim ki, aslında kendinize bile itiraf etmekten korktuğunuz ve böyle giderse
bütün hayatınızı olumsuz etkileyecek yönlerinizi keşfedebilin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder