23 Mart 2013 Cumartesi

DEBBIE FORD - IŞIĞI ARAYANLARIN KARANLIK YANI



New York Times’da Bestseller olmuş bir kitap. Normal şartlarda bestseller olan kitaplar benim pek ilgi alanımda olmuyorlar,  ama haklarını yememek lazım bazılarının gerçekten okunması gerek.

Debbie Ford’un ‘Işığı arayanların karanlık yanı’ isimli kitabı da bence okunması gereken kitaplardan. İnce ve okuması kolay bir kitap ama biraz sıkıcı tekrarlar olduğunu da kabul etmek gerek.

Genel olarak niye okuyayım bu kitabı, neyi anlatıyor derseniz; kendinizi algılamanızı, başkalarına projekte ettiğiniz iyi ve kötü niteliklerin neler olduğunu bularak, kendinizi keşfetmenizi ve bu veçheleri (yol, yön, taraf) bırakırsak ya da aslında kendimizde olduğunu düşünmediğimiz bu güzel yanları keşfedersek; hayatımızın nasıl olumlu yönde değişebileceğini anlatıyor.
Kitaptaki ana fikirlerden biri, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerektiği, kötü yanlarımızla barışık olmamız ve bunların belki de hayatımıza kattığı iyi sonuçlar olduğunu görmemiz gerektiği. Kitapta bunla ilgili şöyle bir cümle var: En karanlık veçheniz için ‘Ben buyum’ diyebildiğinizde gerçek aydınlığa ulaşırsınız.

Kendinizi tanıma ve keşfetme yolunda, detaylı olarak aktarılmış, güzel bir sürü alıştırmalar var. Henüz yapmadım ama yazıyı bitirdikten sonra yapmaya başlayacağım J O nedenle şu aşamada sonuçları ve faydaları hakkında bilgi veremeyeceğim.

Kitapta dikkatimi çeken ve not aldığım kısımları yine paylaşmak istiyorum.

Biz kendimizi kabul edebildiğimizde ve bağışlayabildiğimizde, otomatik olarak başkalarını da kabul eder ve bağışlarmışız.

Eğer biz herşeysek aynı zamanda hem iyi hem de kötü niteliklere sahip olabilirmişiz. Kendi olmak istediğimiz (ama aslında olduğumuz) şeyi kabullenmek için yüksek sesle, ayna karşısında bunu söylemek iyi bir metotmuş.

İnsanları yargılamamamız gerektiği çok yeni bir fikir değil, aynı durumda biz  olsak belki aynı şekilde davranabileceğimiz de bilindik birşey ama bunu yaparken yapmamamız gerektiğini hatırlatacak güzel bir imgelem vermiş. ‘Birini suçlar gibi işaret parmağınızı salladığınızda, geri kalan 3 parmağınızın sizi işaret ettiğini hatırlayın.’ diyor ve bence insanın aklında kalabilecek, yaparken iki kere düşünmesini sağlayacak bir söz.

Son olarak not aldığım iki güzel cümleyi paylaşmak istiyorum:

‘Altın karanlıkta bulunur.’ Jung

‘Sahiplenmediğin şey senin sahibin olur.’

Ve hayatta gerçekten doğru olduğuna canı gönülden inandığım bir konu ile ilgili de beni doğrulayan bir cümle bulduğum için paylaşmak istedim.

Siz kendi hayallarinizi ve hedeflerinizi gerçekleştirmeye başladığınızda başka insanların yaptıkları şeylerle daha az ilgilenirsiniz.
Yani benim kişisel inancım devamlı etrafındaki insanların neler yaptığı üzerine diyaloglara giren, bazen onları tenkit eden insanlar aslında kendi hayatlarında mutlu ve tatmini yakalamamış insanlar ve eğer böyleyseniz bu kitabı şiddetle okumanızı tavsiye ederim ki, aslında kendinize bile itiraf etmekten korktuğunuz ve böyle giderse bütün hayatınızı olumsuz etkileyecek yönlerinizi keşfedebilin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder